-->
 
 
Ana Menü
 
 

Türk Havacılık Sitesi

Forum

=> Daha kayıt olmadın mı?



Forum - Türk Havacılığının Doğuşu

Burdasın:
Forum => Havacılık Tarihi => Türk Havacılığının Doğuşu

<-Geri

 1 

Devam->


Admin
(şimdiye kadar 43 posta)
16.09.2010 10:02 (UTC)[alıntı yap]
Türk Havacılığının Doğuşu

Havacılık merakı Türkiye’ye çok erken girmedi ya da merak hep vardı ama yeterli altyapı ve kaynak olmadığından dünyadaki ilk havacılık faaliyetlerini uzaktan izlemekle yetindik. Ülkemizde ilk havacılık çalışmaları, 1912 yılında, bugünkü Atatürk Havalimanı'nın hemen yakınındaki Sefaköy'de, tesis olarak iki hangar ve küçük bir meydanda başladı. 1925 yılında, daha sonra Türk Hava Kurumu adına alacak olan ‘Türk Tayyare Cemiyeti’nin kurulması ile Türk havacılığının kurumsal temelleri atılmıştı. 1933 yılında 5 uçaklık küçük bir filo ile "Devlet Hava Postaları" adı ile ilk sivil hava taşımacılığımız faaliyete başlatılmış oldu.

Cumhuriyetimizin 10. yılında , yani Devlet Hava Postaları’nın kurulduğu aynı yıl olan 1933’te günümüzdeki Türk Hava Yolları, Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı olarak "Havayolları Devlet İşletme İdaresi" adı altında kurulmuş ve ülkemizde gerçek anlamda havacılığın ilk temelleri atılmıştır. Bu kurum Türkiye'de sivil hava yolları kurmak ve bu yolda taşıma yapmak üzere görevlendirilmişti. Orta doğunun ilk hava taşıma kuruluşu olan bu idare daha sonra ise 1935 yılında Bayındırlık Bakanlığına bağlanarak hizmet vermiştir.

1983 yılında yayınlanan 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu ile özel sektöre hava taşımacılığı ve havaalanı işletmeciliği hakkı verilmesi Türk Sivil Havacılığında yeni bir dönemin başlangıcı olmuştu. Türkiye’nin ilk özel havayolu bazılarının hafızalarını zorlayarak anımsayabileceği gibi 1977 yılında kurulan Bursa Hava Yolları’dır. İstanbul-Bursa hattında tarifesiz sefer yapan şirket, fazla uzun ömürlü olmamış ve 1980 yılında da yeterli devlet desteğini bulamamasının sonucunda kapanmıştı. Ama havacılık tarihimizdeki önemli ilklerden biri olarak yerini almıştır.

Ülkemizde dünya ile entegrasyon açısından, 1945 yılından beri üyesi olduğumuz ICAO ve buna paralel olarak çalışan Avrupa Sivil Havacılık Konferansı-ECAC'ın çalışmaları yakından takip edilmekte ve ülkemiz mevzuatının geliştirilmesinde en önemli kaynak olarak kullanılmaktadır. Uluslararası sivil havacılık kuruluşları ile yapılan çalışmalar ve her geçen gün daha modern ve elektronik bir yapıya kavuşan hava araçlarının yeni özelliklerinin doğal bir sonucu olarak yapılan her yönetmeliğin belli bir süre sonra yenilenmesi, yeni şartlara göre tekrar gözden geçirilerek düzenlenmesi yönünde çalışma faaliyetlerine hız verilmiştir.

Günümüze gelindiğinde, hava taşımacılığında gerçekte Hava Trafik Yönetimi ile Hava Trafik Hizmetleri, Hava Trafik Akış Yönetimi, Hava Sahası Yönetimi ve Uçuş Operasyonlarını içeren geniş çapta bir yönetimden söz edilmektedir. Yeni hava trafik yönetim kavramının uygulanması ile Türkiye, yaklaşık olarak 780.000 km²’lik bir alanda oldukça büyük bir hava sahasına sahiptir. Özellikle Orta Doğu’dan Avrupa hava sahasına giriş ve çıkışlarda coğrafik olarak stratejik bir konumdadır. Buna paralel olarak yurt içinde de yeni havaalanlarının kullanıma açılmasına önem verilmiştir. Açılan yeni havaalanlarının sadece seyahat amaçlı olarak değil bölgesindeki ticaret hacminin artmasına da önemli bir katkı yapması amaçlanmaktadır.

Son yıllarda Türkiye’de sivil havacılık faaliyetlerinin mümkün olan her vilayete yayılması, genel havacılık işletmelerinin açılması, helikopter, uçak, planör, balon gibi hava araçlarının ve havaalanlarının sayısının artması, hava trafiğinin oldukça hızlı bir şekilde büyümesine sebep olmuştur. Bununla birlikte gerek turizm yatırımlarına önem verilmesi sonucu oluşan turizm hareketi, gerekse ülkemizin ekonomik, siyasi ve ticari ilişkilerindeki yoğunluk yıllar itibariyle ülkemiz ile diğer ülkeler arasındaki işçi ve turist trafiğinin de artmasını sağlamıştır.

Türk özel havayolları, geçtiğimiz son döneme kadar iç hat uçuşu yapan tek teşebbüs olan İstanbul Havayolları’nın kapanmasından sonra, sadece dış hat uçuşu yapan şirketlerden oluşmaktaydı. Faaliyette bulunan diğer şirketler yalnızca charter seferler düzenlemekteydiler. Dış hat yolcu taşımacılığında azımsanmayacak bir paya sahip olan Türk özel havayolları, kendilerine yeterli devlet desteği sağlandığı takdirde pazardaki ağırlıklarını artırabileceklerini ve Türkiye’ye daha çok turist yolcu getirebileceklerini savunmaktaydılar. Şirket temsilcileri uçak yakıtı fiyatlarının ekonomik koşullardan dolayı hızlı değişiminden ve havaalanlarında kendilerinden tahsil edilen vergi ve diğer ücretlerin yüksekliğinden olumsuz etkilendiklerinden; bu nedenle birçok şirketin kurulup kısa süre sonra maliyet dezavantajlarından dolayı kapanmak zorunda kaldığından dolayı şikayetçi olmaktaydılar. Bütün bunların sonucunda son dönemde havacılıkta, özellikle iç hatlarda atılan adımlar özel havayolları açışından dönüm noktası olmuştur. Şikayetler dikkate alınmış vergi oranlarında büyük oranda düşüşler sağlanmış bu da pazarda çok büyük bir artışın sağlanmasına yol açmıştır. Çok sayıda yeni şirket pazara dahil olmuş rekabetle birlikte pastadan alınan paylarda artış göstermiştir. THY’nin özelleştirilmesi ve sektörün serbestleştirilmesi aşamasında, tarifeli hizmetler pazarına yeni girecek taşıyıcıların önündeki yasal engeller kaldırılırken, yeni havayollarına kuruluşlarından itibaren belirli bir süre vergi avantajı sağlanması sektörde tutunabilecek havayolu sayısının artmasına, böylece rekabetin gelişimine de katkı sağlamıştır.

Özetle Sivil havacılık tarihimiz sancılı başlamış ama özellikle son dönemde büyük bir ivme yakalamıştır. Bu dönemde ülkedeki özel firmalar charter seferlerden tarifeli seferlere geçmeye başlamış, hava trafiğinde yolcu ve uçuş sıklığı bakımından patlama yaşanmıştır. Türk havacılığı geç yakaladığı bu başarı ivmesiyle nihayet özlenen seviyelere doğru emin adımlarla ilerlemektedir...
htcgvnc
(simdiye kadar 1 posta)
29.05.2011 19:45 (UTC)[alıntı yap]
"Admin" yazdı:
Türk Havacılığının Doğuşu

Havacılık merakı Türkiye’ye çok erken girmedi ya da merak hep vardı ama yeterli altyapı ve kaynak olmadığından dünyadaki ilk havacılık faaliyetlerini uzaktan izlemekle yetindik. Ülkemizde ilk havacılık çalışmaları, 1912 yılında, bugünkü Atatürk Havalimanı'nın hemen yakınındaki Sefaköy'de, tesis olarak iki hangar ve küçük bir meydanda başladı. 1925 yılında, daha sonra Türk Hava Kurumu adına alacak olan ‘Türk Tayyare Cemiyeti’nin kurulması ile Türk havacılığının kurumsal temelleri atılmıştı. 1933 yılında 5 uçaklık küçük bir filo ile "Devlet Hava Postaları" adı ile ilk sivil hava taşımacılığımız faaliyete başlatılmış oldu.

Cumhuriyetimizin 10. yılında , yani Devlet Hava Postaları’nın kurulduğu aynı yıl olan 1933’te günümüzdeki Türk Hava Yolları, Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı olarak "Havayolları Devlet İşletme İdaresi" adı altında kurulmuş ve ülkemizde gerçek anlamda havacılığın ilk temelleri atılmıştır. Bu kurum Türkiye'de sivil hava yolları kurmak ve bu yolda taşıma yapmak üzere görevlendirilmişti. Orta doğunun ilk hava taşıma kuruluşu olan bu idare daha sonra ise 1935 yılında Bayındırlık Bakanlığına bağlanarak hizmet vermiştir.

1983 yılında yayınlanan 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu ile özel sektöre hava taşımacılığı ve havaalanı işletmeciliği hakkı verilmesi Türk Sivil Havacılığında yeni bir dönemin başlangıcı olmuştu. Türkiye’nin ilk özel havayolu bazılarının hafızalarını zorlayarak anımsayabileceği gibi 1977 yılında kurulan Bursa Hava Yolları’dır. İstanbul-Bursa hattında tarifesiz sefer yapan şirket, fazla uzun ömürlü olmamış ve 1980 yılında da yeterli devlet desteğini bulamamasının sonucunda kapanmıştı. Ama havacılık tarihimizdeki önemli ilklerden biri olarak yerini almıştır.

Ülkemizde dünya ile entegrasyon açısından, 1945 yılından beri üyesi olduğumuz ICAO ve buna paralel olarak çalışan Avrupa Sivil Havacılık Konferansı-ECAC'ın çalışmaları yakından takip edilmekte ve ülkemiz mevzuatının geliştirilmesinde en önemli kaynak olarak kullanılmaktadır. Uluslararası sivil havacılık kuruluşları ile yapılan çalışmalar ve her geçen gün daha modern ve elektronik bir yapıya kavuşan hava araçlarının yeni özelliklerinin doğal bir sonucu olarak yapılan her yönetmeliğin belli bir süre sonra yenilenmesi, yeni şartlara göre tekrar gözden geçirilerek düzenlenmesi yönünde çalışma faaliyetlerine hız verilmiştir.

Günümüze gelindiğinde, hava taşımacılığında gerçekte Hava Trafik Yönetimi ile Hava Trafik Hizmetleri, Hava Trafik Akış Yönetimi, Hava Sahası Yönetimi ve Uçuş Operasyonlarını içeren geniş çapta bir yönetimden söz edilmektedir. Yeni hava trafik yönetim kavramının uygulanması ile Türkiye, yaklaşık olarak 780.000 km²’lik bir alanda oldukça büyük bir hava sahasına sahiptir. Özellikle Orta Doğu’dan Avrupa hava sahasına giriş ve çıkışlarda coğrafik olarak stratejik bir konumdadır. Buna paralel olarak yurt içinde de yeni havaalanlarının kullanıma açılmasına önem verilmiştir. Açılan yeni havaalanlarının sadece seyahat amaçlı olarak değil bölgesindeki ticaret hacminin artmasına da önemli bir katkı yapması amaçlanmaktadır.

Son yıllarda Türkiye’de sivil havacılık faaliyetlerinin mümkün olan her vilayete yayılması, genel havacılık işletmelerinin açılması, helikopter, uçak, planör, balon gibi hava araçlarının ve havaalanlarının sayısının artması, hava trafiğinin oldukça hızlı bir şekilde büyümesine sebep olmuştur. Bununla birlikte gerek turizm yatırımlarına önem verilmesi sonucu oluşan turizm hareketi, gerekse ülkemizin ekonomik, siyasi ve ticari ilişkilerindeki yoğunluk yıllar itibariyle ülkemiz ile diğer ülkeler arasındaki işçi ve turist trafiğinin de artmasını sağlamıştır.

Türk özel havayolları, geçtiğimiz son döneme kadar iç hat uçuşu yapan tek teşebbüs olan İstanbul Havayolları’nın kapanmasından sonra, sadece dış hat uçuşu yapan şirketlerden oluşmaktaydı. Faaliyette bulunan diğer şirketler yalnızca charter seferler düzenlemekteydiler. Dış hat yolcu taşımacılığında azımsanmayacak bir paya sahip olan Türk özel havayolları, kendilerine yeterli devlet desteği sağlandığı takdirde pazardaki ağırlıklarını artırabileceklerini ve Türkiye’ye daha çok turist yolcu getirebileceklerini savunmaktaydılar. Şirket temsilcileri uçak yakıtı fiyatlarının ekonomik koşullardan dolayı hızlı değişiminden ve havaalanlarında kendilerinden tahsil edilen vergi ve diğer ücretlerin yüksekliğinden olumsuz etkilendiklerinden; bu nedenle birçok şirketin kurulup kısa süre sonra maliyet dezavantajlarından dolayı kapanmak zorunda kaldığından dolayı şikayetçi olmaktaydılar. Bütün bunların sonucunda son dönemde havacılıkta, özellikle iç hatlarda atılan adımlar özel havayolları açışından dönüm noktası olmuştur. Şikayetler dikkate alınmış vergi oranlarında büyük oranda düşüşler sağlanmış bu da pazarda çok büyük bir artışın sağlanmasına yol açmıştır. Çok sayıda yeni şirket pazara dahil olmuş rekabetle birlikte pastadan alınan paylarda artış göstermiştir. THY’nin özelleştirilmesi ve sektörün serbestleştirilmesi aşamasında, tarifeli hizmetler pazarına yeni girecek taşıyıcıların önündeki yasal engeller kaldırılırken, yeni havayollarına kuruluşlarından itibaren belirli bir süre vergi avantajı sağlanması sektörde tutunabilecek havayolu sayısının artmasına, böylece rekabetin gelişimine de katkı sağlamıştır.

Özetle Sivil havacılık tarihimiz sancılı başlamış ama özellikle son dönemde büyük bir ivme yakalamıştır. Bu dönemde ülkedeki özel firmalar charter seferlerden tarifeli seferlere geçmeye başlamış, hava trafiğinde yolcu ve uçuş sıklığı bakımından patlama yaşanmıştır. Türk havacılığı geç yakaladığı bu başarı ivmesiyle nihayet özlenen seviyelere doğru emin adımlarla ilerlemektedir...



Bütün konular: 70
Bütün postalar: 86
Bütün kullanıcılar: 118
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
bugün 391 ziyaretçi (869 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol