-->
 
 
Ana Menü
 
 

Türk Havacılık Sitesi

Aya Yolculuk

AYA YOLCULUK-UZAY ARAŞTIRMALARI

A lm. Mondexpedition (f), Fr. Expedition Lunaire, İng. Lunar expedition. Uzayın boşluğuna açılabilen insanın, uzaydan dünyayı inceledikten sonra ilk hedefi en yakın gezegen olan ay oldu. İnsanlar daha sonra çeşitli uzay uçuş programları ile ayı yakından incelemişlerdir.

İnsansız uzay gemileri ile aya seyahat için pekçok ön hazırlıklar, denemeler ve araştırmalar yapıldı. İlk olarak 2 Ocak 1959 tarihinde Sovyetler Luna-1 isimli uzay aracını ay yörüngesine oturtmak ve bilgi toplamak için fırlattılar. Fakat Luna-1, rotayı şaşırarak ayın 6000 km uzağından geçti. Böylece ilk denemeden beklenen netice alınamadı. Sovyetler tekrar 12 Eylül 1959'da Luna-2 isimli uzay aracını ayda araştırma yapmak için gönderdi. Ancak bu teşebbüs de aracın ay yüzeyine sert iniş yaparak parçalanmasından dolayı başarısızlığa uğradı. Nihayet Sovyetler ay araştırmalarıyla ilgili üçüncü teşebbüslerinde başarılı olabildiler. Luna-3 adı verilen araç 4 Ekim 1959 tarihinde fırlatıldı. Ay yörüngesine giren araç pekçok fotoğraf çekip dünyaya gönderdi. Bu sayede ayın görünmeyen yüzü hakkında bilgi elde edilmiş oldu. Aynı vazife ile 18 Temmuz 1965'te gönderilen Sovyetlerin Zond-3 aracı da başarılı oldu. Aya yumuşak iniş yapan ilk uzay aracı olan Luna-4, Ruslar tarafından 3 Şubat 1966 tarihinde fırlatıldı. Sovyetlerin ay ile ilgili araştırma çalışmaları Luna-10'un 31 Mart l967'de fırlatılması ve bunun ay etrafında bir yörüngeye girmesiyle son buldu.

Amerika Milli Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) tarafından aya seyahat ve incelenmesi için hazırlanıp tatbik edilen program ise başlıca iki bölümden müteşekkildi. Birinci bölüm, aya seyahat için gerekli ön araştırma ve hazırlıklar için Survoyer programı; ikinci bölüm aya seyahati gerçekleştiren Apollo programıdır. Amerikalıların ay incelemeleri 17 Nisan 1967'de Survoyer-3 aracının fırlatılması ile başladı. Amerika bu ilk denemesinde, aracı aya yumuşak bir şekilde indirerek, buradan çeşitli fotoğraflar göndermesini başardı. 14 Kasım 1967'de fırlatılan Survoyer-5 aya yumuşak iniş yaptı ve pekçok fotoğrafla bilgiler gönderdi. Ayrıca ay yüzeyinde geri kalkış manevrası yaparak bu konuda ileri bir adım atılmasına sebeb oldu. Daha sonra bir ay ara ile 7 Aralık 1967'de Survoyer-6 ve 7 Ocak 1968'de Survoyer-7 fırlatılarak her ikisini de Ay yüzeyine indirmek suretiyle topladığı bilgi ve fotoğraflarla NASA, aya seyahat için hazırlanan ön çalışmaların ilk bölümünü tamamlamış oluyordu.

İkinci bölüm olan Apollo programı, insanoğlunun aya seyahatini gerçekleştirmesini hedef almaktaydı. Ne var ki, bu çağ açması beklenen program bir facia ile başlamıştı. 27 Şubat 1967 tarihinde fırlatılmak için bekleyen Apollo-1 ve içerisindeki üç astronot kalkışa çok kısa bir süre kala araçta çıkan yangında kurtarılamayarak can verdiler. Kaza sebebi bulununcaya ve benzeri kazalara karşı tedbir alınıncaya kadar Apollo projesine ara verildi. Apollo-1'de çıkan yangının sebebi, astronotlara oksijen veren sistemdeki bir kısa devreydi. Benzeri kazalara tedbir olarak Apollo uzay araçlarına ilave bir kabin yapıldı. Kalkış esnasında meydana gelebilecek bir kaza halinde astronotlar bu bölüme geçecek, bu bölüm araçtan ayrılarak 1,6 km yükselecek ve otomatik olarak açılan paraşütleri ile yere inecekti. Eğer herhangi bir kaza olmazsa kalkıştan bir müddet sonra bu kısım atılacaktı.

Uzun bir aradan sonra Apollo programı 11 Ekim 1968'de Apollo-7'nin fırlatılması ile tekrar başladı. Daha önceki insansız yapılan denemelerde olduğu gibi, insanlı denemeler de adım adım yapılıyordu. Apollo uzay araçları dev Satürn füzeleri ile atılmaktaydı. Şimdiye kadar fırlatılan en büyük füzeler Satürn-1 Bfüzesi ile fırlatılan Apollo-7, dünya çevresinde bir yörüngede 10 günde 163 tur atarak çeşitli deneme ve çalışmalar yaptı. Bu deneme ile de Amerika ilk olarak üç kişilik bir grubu uzaya gönderiyordu. Bundan sonra dev Satürn-5 füzesi ile 21 Şubat 1968'de Apollo-8'in fırlatılması, aya seyahate hazırlık çalışmalarının en önemli merhalelerinden biri oldu. Apollo-8'de bulunan üç astronot dünya çevresinde iki defa döndükten sonra aya yöneldiler. Dünyanın çekim etkisinden kurtulan araç, ay etrafında bir yörüngeye girmeyi başardı. Bu, dünya yörüngesinden ayrılan ilk insanlı uzay aracı oluyordu. Astronotlar; Frank Borman, James Lowell ve William Anders dünyadan uzaklaşıp ay etrafında dönen ilk insanlardı. Bu seyahat esnasında astronotlar, ay yüzeyini çok yakından inceleme fırsatı buldular ve ay yüzeyine iniş için uygun yerleri tesbit etmeye çalıştılar.

Bundan sonra yapılan Apollo-9 ve Apollo-10 denemeleri ay yüzeyine iniş için yapılan çalışmaları ihtiva etmekteydi. Dev Satürn-5 füzeleri ile Apollo araçlarından Apollo-9, 3 Mart 1969 tarihinde fırlatıldı. Bu uçuş esnasında aya iniş için kullanılacak olan "Örümcek" isimli bir ek kısım ilave edildi. Bununla, ay yörüngesinde uzay aracından ayrılarak ayrı bir yörüngede yol aldırıp tekrar araçla birleşme denemeleri yapıldı. Yine bu uçuşta Örümcek'te bulunan iki astronot Apollo'dan ayrıldıktan sonra Örümcek'ten dışarı çıkarak boşlukta yürüdüler. Böylece Örümcek'ten dışarı çıkıp tekrar içeri girme denemesi yapılmış oldu. Bu, aya seyahat için hazırlanmış proğramın denemesi olup, bir gemiden küçük bir sandalla sahile çıkılmasını andırıyordu. Apollo-10 aracı da Apollo-9'da yapılan denemelerin hemen hemen aynı olan denemeleri ay yüzeyine daha yakın bir mesafede yaptı. Apollo-10 deneylerinin tek farkı, ay çekiminin daha şiddetli etkisinde bulunmasıydı. Bu aya seyahat için son denemenin yapıldığı bir uçuş oluyordu. Apollo-10'un uçuşu 18 Mayıs 1969'da başlayıp 26 Mayıs l969 günü Pasifik Okyanusu'nda son buldu.

Aya ilk ayak basma: Takvimler 16 Temmuz 1969'u, saatler Türkiye saati ile 15.32'yi gösteriyordu. Amerika Birleşik Devletlerinin Florida eyaletindeki Cape Kennedy Uzay Üssünde 39-A numaralı rampada toplam yüksekliği 111 m olan Satürn-5 füzesi, üzerinde Apollo-11 dev uzay aracı, içerisinde astronotlar Neil Armstrong, Edwin Aldrin, Michael Collins'la birlikte ayı fethetmek için çıkacakları yolculuğa başlamadan yapılan geriye sayma işleminin sonundaydı. "5,4,3,2,1,0 Ateş!" komutu üzerine korkunç bir patlamayla çalışmaya başlayan, toplam itme gücü 34.000 kg olan beş motor bir alev bulutu içerisinde Apollo-11'i havalandırıyordu.

Yeni bir çağ açmak için hareket eden Satürn-5, üzerinde Apollo-11 aracı, 111 m yüksekliğinde ve 3100 ton ağırlığında tam manasıyla dev bir araçtı. Burada Satürn-5 itici güç vazifesini görecekti. Asıl aya gidecek olan araç Apollo-11'di. Füze ve araç (Satürn ve Apollo)toplam sekiz kısımdan müteşekkil olup, bu kısımların en üstte bulunanı "Kurtarma bölümü" olup, kalkış esnasında meydana gelmesi muhtemel olan kazalara karşı astronotların hayatını kurtaracak olan bölümdü. Yukarıdan aşağıya sırasıyla; kurtarma bölümü, komuta modülü, hizmet modülü, ay modülü, kalan dört kısım ise aracı ay yoluna yöneltecek olan füzenin kısımlarıdır.

Komuta modülü:Astronotların seyahat süresince bulundukları bölümdür. Aracın ana merkezidir. Aracın idaresi, astronotların oturma, istirahat, çalışma ve yemek gibi işlerin yapıldığı ana bölümdür.

Hizmet modülü:Uzayda araca manevra ve hizmet desteği temini vazifesini gören bölümdür. Elektrik enerjisi, hava ve basınç teminini bu bölüm sağlar.

Ay modülü:Daha önceki uçuşlarda "Örümcek", bu uçuşta ise ABD'nin sembolü olan kartala izafeten "Kartal" adı verilen bu bölüm, astronotlardan ikisini alıp ay yüzeyine indirecek, daha sonra buradan havalanarak tekrar araçla birleşecek (kenetlenecek) yani bir nevi sandal vazifesi görecek olan kısımdır. Kalan dört kısım, yakıt tankları ve aracı aya götürecek motorların bulunduğu bölümlerdir.

Ateş komutu ile saniyede 13.600 kg yakıt kullanan beş motor, 10 saniyede 136.000 kg yakıt harcamak suretiyle kendi boyu kadar (111 m) yükselebildi. Her an ağırlığı ve yerçekiminin azalması ve gerekse yakıt harcaması sebebiyle araç hızlandı. İtiş gücü azalmadığı için çok kısa bir zamanda ses hızını aşan araç, fırlatılışından 2,5 dakika sonra saatte 8500 km hıza ve 64 km yüksekliğe erişti. Bu anda birinci kademedeki yakıt ve kademenin (kısmın) vazifesi bitmişti. Toplam füze ağırlığının 3/4'ünü teşkil eden bu kısım atılarak hemen sonra itme gücü toplam 500.000 kg olan beş motorlu ikinci kısım ateşlendi. Araç 96 km yüksekliğe eriştiğinde emniyet için bulunan en üstteki kurtarma bölümü de atıldı. Birinci kademeden biraz daha uzun bir zaman çalışan ikinci kademe, aracı saatte 24.000 km hıza ve 183 km yüksekliğe eriştirdiği zaman, yakıtı ve vazifesi bittiğinden yeryüzüne inmek için araçtan ayrılırken, üçüncü kademenin motorlarından sadece bir tanesi, yer çekimi etkisinden kurtulan aracı, 2 dakika 45 saniye çalışmak suretiyle dünya çevresindeki yörüngesine oturmasını sağladı. Üçüncü kademenin yakıtı ve vazifesi bitmediği için atılmamıştı. Şimdi aracın hızı saatte 28.000 km ve yerden yüksekliği 185 km idi. Dünya etrafında yörüngede dönmekteydi. Artık astronotlar rahatça yerlerinden kalkabilirler, aracın kontrollerini yapabilirlerdi. Aracın ateşlenmesinden bu ana kadar tam 12 dakika geçti. Apollo-11'in uzaya atılışını seyretmeye gelen topluluk henüz dağılmadan araç dünya çevresindeki yörüngesine oturmuş bulunuyordu. Apollo-11'in astronotları, dünya çevresindeki yörüngede iki tur atarken aracın son kontrolleriyle birlikte, aya doğru hareketin son hazırlıklarını da yaptılar ve dünyadaki kontrol merkezine bilgi verdiler. Kalkıştan tam bir saat sonra Satürn'ün son motoru astronotlar tarafından ateşlenerek aya doğru araç yön değiştirdi. Saatte 40.000 km hızla aya doğru yöneldi.

Araç aya doğru ilerlerken yapılması gereken bir iş de komuta modülü ile Kartal'ı (Ay modülü) burun buruna getirmekti. Fırlatıştaki sıra ise, komuta modülü, hizmet modülü ve ay modülü (Kartal)idi. Astronotların bulundukları komuta modülünden ay modülüne geçmelerinin kolay olması için, ay modülünü astronot Collins araçtan ayırarak, modüle ait motorlardan bir kısmını ateşlemek suretiyle bir manevra yaptırıp, komuta modülü ile burun buruna kenetlenmesini temin etti. Bundan sonra artık Satürn-5 füzesi yapacağı vazifelerini bitirmiştir. Ama ne yazık ki yaptığı vazifenin mutluluğunu uzay boşluğunda terkedilmiş olarak tek başına yaşayıp gitmeye mahkum olmakla tatmıştır. Saatte 40.000 km hızla dünya yörüngesinden ayrılan araç gitgide yerçekimi etkisiyle hız kaybına uğradı. Dünyadan 320.000 km uzakta, hız saatte 3400 kilometreye düştü. Ayın çekim alanına girildiğinde ise hızı gitgide artarak ay yörüngesinde saatte 10.000 kilometreye erişti. Hız azaltılarak ay etrafında ve aydan 112 km yükseklikte, önce elips sonra dairesel bir yörüngeye girdi. Ay yörüngesine girdikten sonra gerekli kontrollar yapıldı ve astronotlardan Neil Armstrong ve Edwin Aldrin ay modülüne geçtiler. Michael Collins ise komuta modülünde kaldı. Aya ayak basmadan önce birçok araştırma, kontrol ve istirahattan sonra astronotlar aya inmek için hazırlandılar. Bundan sonra ay modülü araçtan ayrıldı, fren vazifesi gören motorları çalıştırarak önceden tespit edilen bölgeye 21 Temmuz 1969'da yumuşak iniş yaptı. Atıldıktan 4 gün sonra 16 tonluk örümcek şeklindeki araçla aya inerlerken iki astronot telsizle insanlara şu mesajı gönderdiler:"Kim olursanız olunuz, nerede bulunursanız bulununuz. Şu andaki işimizi düşünerek, kendi adetlerinize göre bizim için Allah'a dua ediniz."

Örümcek ile ay yüzeyine yumuşak iniş yaptıktan sonra bir müddet aracın kontrollerini yaptılar. Sonra istirahate çekilen astronotlardan ilk olarak Neil Armstrong ay yüzeyine indi. Aya insanın ilk ayak basması ile ay fethi gerçekleşiyor ve tarihçiler bu günü yeni bir çağın (uzayçağının) başlangıcı olarak kabul ediyorlardı. Neil Armstrong'un ay yüzeyine inmesinden bir müddet sonra Edwin Aldrin ay yüzeyine inen ikinci insan oluyordu. Ayda toplam 21.5 saat kalan astronotlar bunun 2 saat 13 dakikasını ay yüzeyinde, kalanını ise Örümcek'te geçirdiler. Ay yüzeyine çeşitli cihazlar, plaket ve bayrak yerleştirdiler. Ay yüzeyi taş ve kumluk idi. Buradan 25 kg tutan taş parçaları getirdiler.

Havalandıktan sonra ay çevresindeki bir yörüngede bekleyen komuta ve hizmet modülüyle birleşerek astronotlar komuta modülüne geçtiler. Artık Örümcek'in işi bittiğinden uzay boşluğuna bırakıldı. Mevcut motorlar ateşlenerek Apollo-11 dünyaya dönmek için gerekli olan rotaya girdi. Dünya yörüngesine girmeden hizmet modülünü de fırlatan Apollo-11'in astronotları, komuta modülü ile birlikte atmosfere 5,4° ila 7,5°'lik açılar arasında girerek bir müddet ilerlediler. Atmosferdeki sürtünme sebebiyle aracın sıcaklığı çok fazla arttı. Bu sıcaklıktan korunmak için komuta modülündeki ısı kalkanı yerden 7000 m yükseklikte atılarak akabinde küçük paraşütler açıldı. 3000 m yükseklikte ise ana paraşütler açılarak fırlatılmasında 111 m yükseklikte ve 3000 ton ağırlıkta olan araç 3 m boyunda ve 5500 kg ağırlıkta olarak saatte 50 km hızla Pasifik (Büyük)Okyanusa indi. Astronotlar civarda bekleyen görevli kişiler tarafından kurtarıldı; muhtemel bir hastalığa ve mikrop kapmış olma ihtimaline karşı karantinaya alındı.

Aya ilk ayak basılmasından sonra Apollo-12 projesi ile astronotlar Charles Conrad, Richard Gordon ve Alan Bean aya giden ikinci grup oluyorlardı. 19 Kasım 1969'da yola çıkan astronotlar, ay yüzeyine daha önce insansız olarak inen "Surveyor-3" aracının yanına gittiler. Astronotlardan Charles Conrad ve Alan Bean aya indiler. Pekçok taş ve kum nümuneleri getirdiler. Astronotlardan Alan Bean hatıralarında şöyle anlatıyor: "İnsan uzayda uçarken pek az kimseye nasib olan bir fırsat elde ediyor. Ufkunu genişletmek arzusu. Gerçekten, bu yolculuktan sonra içimde insanları, Allah'ı, kainatı ve bunların arasındaki ilişkileri daha iyi öğrenmek, anlamak arzusu doğdu."

Aya seyahat programlarından aksayan ve ay yüzeyine inişi gerçekleştiremeyen tek proje Apollo-13'tür. 1970 Nisan'ında fırlatılan Apollo-13 de ay yolunda meydana gelen bir elektrik arızası sebebiyle astronotlar ay yüzeyine inemediler, ancak ay çevresinde bir yörüngede bulunduktan sonra tekrar dünyaya döndüler.

31 Ocak 1971'de fırlatılan Apollo-14 ile aya giden astronotlar A.Shepard, E.Mitchell ve S. Roosa idi. Aya inen astronotlar Shepard ile Mitchell beraberlerinde götürdükleri bir el arabası ile malzemeler taşıyarak bazı cihazlar tesis ettiler.

Rusların 6 Haziran 1971 günü fezaya gönderdikleri Soyuz-11 uzay cihazı, felaketle ve yüz karası ile neticelendi. 30 Haziranda dünyaya dönen kapsülün içindeki üç astronot ölmüştü.

26 Temmuz 1971'de fırlatılan Apollo-15, ay yolculuğunda pekçok hususiyetler ihtiva eden bir programdır. Bu yolculukta, hazırlanan bir ay arabası ile astronotlardan David Scolt ve James İrwin, ay yüzeyinde evvelki seyahatlere nisbeten daha uzak mesafelere seyahat edebildiler. Birçok cihaz tesis eden, pekçok araştırma ve denemede bulunan astronotlar, ayın teferruatlı bir haritasını hazırladılar. Ayrıca da sun'i bir uyduyu Apollo aracından fırlatarak ay yörüngesine yerleştirdiler.

16 Nisan 1972'de fırlatılan Apollo-16 ile aya seyahat eden astronotlardan John Young ve Charles Duke bir başka ay arabası ile ay üzerinde dolaştılar. Pekçok deney ve araştırmalarda bulunan astronotlar bazı cihazlar yerleştirerek daha sonra dünyaya döndüler.

Aya son seyahat 1972 senesinin sonlarında gerçekleşti. Apollo-17 ile yapılan bu seyahat, ay araştırmalarının şimdilik sonu olmaktadır. İlerde yıldızlara yapılacak seyahatler için düşünülen projelerde ay bir üs olarak kullanılacaktır. Aya toplam 6 uçuş yapıldı ve 12 astronot ay yüzeyine indiler. Toplam 6 tane jeofizik gözlemevi kuran astronotlar, 360 kg ağırlığında kaya ve diğer maddeleri dünyaya getirdiler.
bugün 62 ziyaretçi (160 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol