İlk Uçuşun Sancıları
İlk Uçuşun SancılarıVe işte beklenen an!!!
Zaman geldi,uniforma ancak bukadar yakışırdı bir ansana. heyecanlı ve stresliydim görev yerime dogru yola cıktım dualar,iyi dilekler ve nihayet hava alanındayım. Sağ adımla girdim içeri,hersey sevimli ve gayet yolundaydı.
Briefing yapıldı soru cevap eşliginde herkes boy ölcüsünü amirine verdi.ekipte çogunluk yeni (çömez dedigimiz garibanlar) teyyare (şirin babaların deyişiyle ) airbus A321 herkes kapisinda ve yolcu anonsu yapildi. Hayde bismillah munih'e uçuyoruz;
ucağımız full ve bol çoluk çocuklu bir uçuş.Nasıl telaşlıyım kabinin ortasında koşturuyorum,terliyorum her yolcuya yetişmeye çalışıyorum
su,yastık,kemer battaniye..kızım 280 numara nerde diyor etegimi çekiştiren amca, aman allahım egitimde bu ucak tipinde 280 diye bi koltuk numarası yoktu diye panikledigim an uçuş numaramizın 280 olduğu aklıma geliyor off ya beyamcacım 280 ucuş numaramız,sizin koltuk numaranız 7 yani en önde ben size eşlik edeyim...İnsanları aşarak en öne götürüyorum yolcumu.Sanki ben beraberinde gitmezsem yolunu bulamazda kaybolurmuş gibi.
Hop bir öne bir arkaya gidip gelirken saç,makyaj fular hepsi bitarafa dağılmış durumdayım.Bugune kadarki seyahatlerimde hic bukadar efor sarfeden,kosturan hostes görmedim ben niye bukadar telaşe ettim ortamı bilemiyorum.
şu boarding bitsin,herkes otursun,arka kapıdan sıvışıp kaçmak en dogrusu olcak diye aklımdan geçirmeye başlıyorum.kapı kapanır ucak pist başına gelir arkalarından bir el sallarım ilk uçuşumuda uçmadan tamamlarım diye pes etme hallerindeyim..Hosteslik maceram buraya kadarmış napalim kader derken;amirin sayım bekledigini duydum.Aman allahım zorla oturttum bu insanları ve cok kalabalıklar nerden baksan 300 kişi varlar diyip 1numara uçan kabin memuru arkadaşımın peşine takılıp saymaya başlıyoruz , bitmesine 5 sıra kaldi kızım bi su getir diyen teyzeyi o an duymazdan gelmek saygısızlık olur diye sayımı bırakıp suyunu getiriyorum,iyide simdi,hadi bil bakalim kaçta kalmıştım??? en arkadan tekrar bi sayıma daha basliyorum ve tekrar battaniye isteyen yolcu aman allahım sil bastan ve acaba kaçta kalmıştım??? bu iş böyle sürüyor ve sayamadığım uçağı göz kararı bi ortalama alıp amire bi sayım götürüyorum.Kaç yolcu var diyor sert bir ses?
250 ve istifa fermanımı yazmaya karar veriyorum...ilk uçuşumda bir sayım bile getiremedim ben artık şurdan şuraya uçamam derken; teşekkür ederim fakat bu uçak 220 yolcu kapasiteli 220+5 sayım diyor Amir alaylı bir sesle .yani 220 yolcu ve 5 bebek vardı ben 25 kişiyi sallamıştım.o anki rengimi tarif edemem egitimde cok sık kullanılan Amber rengi bu olsa gerek.Bu sayım konusunu feedback formuma yazmamıştı sevgili amirim,aslında bunu yazmaya yer kalmamıstı demek daha dogru olur.İkinci ızdırap zamanı geldi kaset çalışmadı demo manuel.demo malzemesini elime tutuşturup perdenin önüne itiyorlar beni.Anonsla beraber pandomime başlıyoruz..amir oyle hızlı okuyorki yetişemiyorum ve yolcular gözlerime baktikca maskede kemer,kemerde can yelegini anlatıyorum derken pofffff diyor ve can yelegi uzerimde patlıyor bunun çocuk can yelegi olmasıyla beraber boynumdan yukarısı mosmor ve biri beni kurtarsın diye kafam yukarda bekliyorum...kahkahalarla gulen yolcularamı,düştügüm rezil durumamı yansam bilmiyorum ama istifa farz oldu...
Servis düşe kalka bitti herkes kan ter icinde 3 saatlik münih,mars'a gitmek kadar zor oldu bana.yolcular hayatından memnun munihe sag salim indik,
deboarding tamamlandı,yeni seferimiz icin hazırlıklarımız yapıldı tam soluklanalım derken;gelen bir acı anons ve Amir yolcu!!!! diyor...
hayır nolur şimdi değil biraz sonra gelsinler demek istiyorum ama ilk bacağın vermiş oldugu tecrübeyle biraz daha neyapacagını bilen bir edayla karşılıyorum gelenleri. Joker gibi sürekli gülen suratımızla hosgeldinizlerrrr ... derken ilk yolcu henuz dakka bir gol bir, çocugunu tutusturuveriyor elime
"İki dakika tutarmısınız bebeği" kucagimda aglayan bir bebek susması icin 'agugugu'soytarılıklara başlıyorum ama nafile,hoplaya zıplaya biraz sakinlestiriyorum fakat kucagimda kabinin ortasındaki interphone'u farkedip arkadan uzanıp aldıgını telefon gibi kulagına götürmüş 'ba-ba-ba-ba' derken sustugunu görünce ben çömez hostes "aaa hani ba bababa alooo baba de hadi ayy yerim ben seni derken şirinlikler havada uçuşuyor,iyi hoşta tüm ucakta bir sessizlik benim sesimse pek bi yankılı geliyor tüm yolcular dönmüs bana bakıyor!!!Aman Tanrımmm... 'push to talk' tuşuna basmış bu afacan bebekcağızım ve kokpit dahil heryerde benim ince ve tiz tonlu sesim 'hanimiş ba-ba-ba' al sana babababab... bittim ben bu defa istifaya lüzum yok sanırım munih'te kovuldum... Hayatımın geri kalanını münih havalimanında bırakılmış mecburi bir mülteci ve tuvalet temizlikçisi olarak geçireceğim... İstanbul'a iner inmez apronda bir kurbanda ben kestireceğim asfaltı filan öpmeyi planlıyorum o derece utanç içindeyim Allahım düz tabanda degilim nedir bu aksilikler, Ve düşe kalka istanbula iniyoruz kimsenin yüzüne bakmadan kaybolmak istiyorum,gümrükten gecerken Kaptanın o güzel sesli cırcır böceği hanginizdiniz diye sordugu an ve Ben oldugumu söyledigimde yarılan bir yer aradım içine girebilmek için.Birdaha hicbir uçusta hicbir bebeği kucağıma almadım zaten bu kurallara aykırı bir durumdu fakat benim sebebim komik bir tecrübeden ötürü cok daha farklıydı...Her uçuş ilk uçuşum kadar olmasada farklı farklı maceralarla dolu geçecekti ve ben her pes ettigimde bu son uçuşum bırakıyorum diyip indikten sonra bir sonraki seferimi iple çekecektim zehir kanımıza işlemişti bir kere kolay kolay vazgeçmek olmazdı...
sevgiyle ;
Müfide Özşahin
16.10.2011